7 Nisan 2008 Pazartesi

Kocaeli'de 155. Başörtüsü Eylemi

entry-content'>

Kocaeli İnanç Özgürlüğü Platformu 155. başörtüsü eylemini gerçekleştirdi.

Basın açıklamasının tam metni:

Değerli basın mensupları, hakkını arayan ve başörtüsü mücadelemize destek veren duyarlı insanlar… Yine buradayız yılmadan mücadelemize devam edeceğiz.

Zulüm bitmeden buradan ayrılmayacağız. 155 haftadır buradan sesleniyoruz. Artık yeter diyoruz. Başörtüsü yasağına prim verenler acaba halkın sesine ne zaman kulak verecekler. Kulağınızı zülüm karşısında tıkamayın. Korkmayın Laiklik de elden gitmez. Gerçek anlamda laikleşmiş olursunuz. Din ve vicdan özgürlüğü alanındaki özgürlükler laikliği baltalamaz, laikliğin tüm topluma uyarlanmasına vesile kılar. Yasak kalkarsa sizlerin hep dile getirdiğiniz "türbanda siyasi" simge olmaktan çıkar. Anayasamızın 24. Maddesinde belirtilen şekilde " Herkes, vicdan, dinî inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir." ifadesiyle kişi haklarına kavuşmuş olur.

Yasakta diretmeniz Türkiye'nin huzur, barış ve adalet ortamına ne derece düşman olduğunuzu gösteriyor aslında. Sizlerin bu tavrı başörtüsünü istismar aracına dönüştürmüştür aynı zamanda. Bu halkın başörtüsü üzerinden çekin ellerinizi. Halkın başında demoklesin kılıcı olarak duran sizleri görüyor ve Kral çıplak diye bağırıyor.

Bizler kendine Demokrat, kendine Hukuk isteyen bir kitle değiliz. Hakiki anlamda adaletin herkesimin inanç ve düşüncesini özgürce yaşadığı bir ortamda olabileceğine inanıyoruz. Bu sebeple Hukuk'u kendine göre eğip bükenleri, Hukuk Devleti ve Sosyal Devlet olgusunu gölgede düşürecek bütün karaların bu ülkeyi ortaçağa götüreceğini ifade ediyoruz.

AKP'nin kapatılması davası toplumun tüm kesimleri esnaf, işçi, memur vs. için bir belirsizliği de meydana getirmiştir. Partilerin kapatılmaları hususundaki Anayasa değişiklikleri bir an önce yapılmalıdır. Ancak bu değişiklik ülkedeki farklı inanç ve etnikteki insanların iradelerini de kapsamalıdır. Partiler demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır. Türkiye'nin Demokrasi, Hukuk sınavından geçip - geçemeyeceğini yakında göreceğiz. Yıllardır baskı ve dayatma politikalarına taraf olan siyasi erkeler ve Hukuk yorumlayıcıları, ülkenin Başsavcısı ağzındaki baklayı çıkararak AKP'nin kapatılma talebi nedeni olarak başörtüsü konusunda atılan adımları gerekçe göstermişlerdir.

Bu süreçte vatandaşlarımızın provokatif filelere pirim vermemelerini bekliyoruz. Anayasa mahkemesi kendi sınavını verecek. Kazanan, yada kaybeden Türkiye olacak. Anayasa Mahkemesinin davayı kabul etmiş olması bu ülke için yeterli ayıp iken, Cumhurbaşkanı'nın yargılanma talebi ise ülkedeki hukuk deliğinin büyüklüğünü gösteriyor bizlere. Bekleyeceğiz ve göreceğiz. Beğensek de beğenmesek de halkın bir kesiminin temsiliyetine Cumhuriyet adı altında, "laiklik" adına kement vurmak halkı "Demokrasi" kuklasına çevirmektir.

Yıllardır yeni bir zulme gözlerini açan başörtülüler çok süreç atlattılar, sırtlarını bir partiye dayamadan mücadelelerini tıpkı bizler gibi her platformda sürdürdüler, sürdürmeye devam edeceklerdir.

Son olarak Hollandalı yabancı karşıtı Özgürlük Partisi (PVV) lideri Geert Wilders'in İslam karşıtı "Fitne" adlı filminin internette sansür karşıtlığı nedeniyle yayınına devam ettiği bilinmektedir. Filmde İslam dinine , yüce Kitabımıza hakaret edilmektedir. Bu tür filmi yayınlayanlar farklı din mensupları arasındaki nefret duygularının artmasına ve dolayısıyla provokatif olaylara yol açmaya sebep olacaklardır. Bu filmin derhal yayından kaldırılmalıdır.

Hiç yorum yok: