7 Nisan 2008 Pazartesi

Akyazı'da 61. Başörtüsü Eylemi

entry-content'>


Akyazı Başörtüsüne Özgürlük Platformu’nun her hafta Akyazı'da başörtüsüne özgürlük için tertip ettiği eylemlerin 61.si yapıldı.

Basın Açıklamasının Tam Metni:


Akyazı Başörtüsüne Özgürlük Platformu'nun düzenlemiş olduğu 61. basın açıklamasında beraberiz.

Bugüne kadar 'Başörtüsüne kayıtsız-şartsız özgürlük istiyoruz' dedik. Bugüne kadar 'Başörtüsü Allah'ın emridir' dedik. Başörtüsü yasakçılarını ağır bir dille eleştirdik. Bunların hepsi doğruydu ve hepsinin arkasındayız.

Ancak bugüne kadar çok az özeleştiri yaptık veya hiç yapmadık.

Bedel ödemek gerektiğini herkes dile getiriyor. Herkes bir bedel ödemeden bahsediyor. Ancak kaçımız bu bedeli ödedik! Kaçımız bu bedeli ödemeye hazırız? Bu bedel dedikleri nedir? Bedel ödeyenler ne haldedir?

Evet bedel ödeyen Nurettin Şirin ne halde acaba ne sıkıntılar çekti, biliyor musunuz? Şemdinli savcısı şuan ne yapıyor? Ya Evren'e dava açan Savcı? Diplomaları elinden alınan bu kişiler nasıl yaşıyorlar bugün? Biliyor musunuz?

Bugün yeni bir parti kapatma davası ile karşı karşıyayız. Bu süreçte aklı selimin galip gelmesini temenni ediyoruz.

Bizler her gün bizim değerlerimize saldıran gazeteleri satın almaya devam etmiyor muyuz? Her akşam bize hakaret eden TV kalanlarını seyretmiyor muyuz? Bunları niçin yapıyoruz, hiç kendimize sorduk mu?

Acaba, bedel ödemekten bahseden bizler, yani konforumuzdan taviz vermeyen bizler bedel ödemeye hazır mıyız? Mesela, üstünde oturduğumuz koltuğu feda edebilir miyiz? Mesela, yoksul kalmaya hazır mıyız?

Parti kapatılırsa ki bu temenni etmiyoruz, kaç AKP'li parti değiştirecek? Kaçı bugün diğer partilerle temas içindedir? Her devrin adamları yeni devirde de varlıklarını sürdürürler. Birazda kendimizle yüzleşmeliyiz.

Müslümanlara da gazeteyi ben satarım düşüncesiyle sözüm ona İslami gazete çıkaran birinin gazetesinde yazı yazmak ne kadar müslümancadır?

Malum holdinglerin ürünlerini pazarlayan iş adamları ben bu adamın petrolünü satmam deyip işyerine kilit vurabilir mi? İsrail'e her gün para aktaran markaların temsilcileri para kaybetmek pahasına temsilciliklerini kapatabilirler mi?

Ve bin bir çeşidi olan İslami cemaatlerin, grupların önderleri meydan yerine çıkıp şu ürünü satmayın diyebilirler mi?

Evet, önce bedel ödemeye ne denli hazır olduğumuz sorgulayalım?

Baskısız ve zulümsüz günler temennisiyle gelecek hafta buluşmak üzere Allah'a emanet olunuz.

Akyazı Başörtüsüne Özgürlük Platformu adına

Mazlumder Sözcüsü İrfan ALEMDAR

Mazlumder Genel Başkan Yardımcısı Av. Nesip YILDIRIM söz alarak;

"Kardeşlerim, kardeşiz. Ya Hz. Adem'den ya da inandığımız değerler itibariyle kardeşiz.

Akyazı Başörtüsüne Özgürlük Platformunu, 61. hafta etkinliğini yapmasından dolayı kutluyorum. Sabırlı ve yılmadan hakkı savunmak takdir edicidir.

Türkiye'de düşünce ve ifade özgürlüğü ile Din ve vicdan özgürlüğü lehine AB sürecinde iyi gelişmeler oldu. Ancak daha yapılması gereken çok şey var. Devlet iktidarını, kendi çıkarları için kullananlardan temizlenmesi ile daha fazla hak ile daha fazla özgürlük, Türkiye'nin çözüm ilacıdır.

İnsanların ifadelerinden, inançlarından, ırklarından veya giyim kuşamlarından dolayı hak mağduriyetine uğramaması gerekir. Aslolan İnsan ve haklarıdır.

Türkiye'de milletin egemenliğinden çekinen kesimler var. Bir kısmı sanal korkularından, bir kısmı da iktidarlarını kaybetme korkusundan hakların herkes için eşit tanınmasına karşı çıkmaktadır. Milletin egemenli sizlerin egemenliğidir. Katı Kemalist ideolojiyi maske olarak kullananlar, başkalarının haklarını baskılamaya çalışanlar ve geçmişten beri var olan Ergenakon tipi örgütlenmeler, bir arada eşit haklara sahip olarak yaşama iradesine zarar vermektedir. Haksızlığa kimden gelirse gelsin karşı çıkmalıyız.

Haksızlıkların yeniden yapılmamasını dilediğimiz gibi, geçmişte haksızlık yapıp yargıya hesap vermemiş kişi ve topluluklarında makam ve mevkisi ne olursa olsun hesap vermesi gerektiğini ifade ederiz. Kirliliğin üstü örtülerek geleceğe sağlam şekilde bakamayız.

MAZLUMDER olarak; Hak ve özgürlüklerin sadece kendimiz için değil, herkes için var olması ve korunması gerektiğini belirtiriz." dedi.

haksöz

Hiç yorum yok: