9 Nisan 2008 Çarşamba

Başörtülü Giremedi Silahlı Nasıl Girdi

entry-content'>

'Başörtülü öğrencilerin alınmadığı Akdeniz Ünversitesi'nde nasıl oluyor da silahlı adamlar girebiliyor' diye soran Prof. Dr. Hasan Fehmi Üçışık, olayı bakın nasıl değerlendirdi.

Hilal TV’de Basında Bugün’de Feridun ve Arzu Erdoğral’ın sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Hasan Fehmi Üçışık, Akdeniz Üniversitesi'nde yaşanan silahlı saldırı olayına değişki bir pencereden baktı..

İşte Erdoğral'ın soruları ve Üçışık'ın cevapları:

Akdeniz Üniversitesi’nde gerginlik yaşandı. Üniversite’lerde bu tarz provokatif olaylar daha önce de görüldü,özellikle 12 Eylül zamanı hatırlatılıyor,siz bu yaşanan gerilimi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ben Türkiye’de ki Üniversiteler ve Yükseköğrenim öğrencileri arasındaki olaylarda pek azının kişisel bir iki arkadaş grubu arasında ki münakaşa, tartışmadan kaynaklandığı kanaatindeyim.

Bunun dışında yakın tarihimiz boyunca 1960’larda,daha öncesinde ve sonrasında peş peşe gelen olayların özellikle bir ilden diğer ile, bir üniversiteden başka üniversiteye intikal eden olayların tamamen belli odaklar tarafından istihbarat örgütleri, yabancı istihbarat örgütleri, Türk milletini sevmeyenler, Türkiye’yi geri bıraktırmak isteyenler, Türkiye’yi kendi iç kaynaşmalarıyla meşgul etmek isteyen odakların, çevrelerin marifeti olarak görüyorum.

Hacivat Karagöz oynatılır gibi, gerçek bir kamplaşma, çatışma olduğuna kesinlikle inanmıyorum çünkü; daha önce zaman zaman bazı ramazanlarda bir kantinde oruç tutan-tutmayan kavgası diye gerçekleşen münferit bir olay, arkasından yaygınlık göstermedi.

Başörtülü başörtüsüz öğrenciler arasında veya başörtüsü taraftarı olan-olmayanlar arasında diye herhangi bir yaygın bir yerden bir yere sıçrayan olay olmadı. Ama buna mukabil mesela benim dekanlığım yıllarında bin dokuz yüz doksan dört doksan yedi arası İstanbul’da hem bizim üniversitemizde fakültemizde, Haydarpaşa kampusünde gelip benle konuşan bazı öğrenciler ve yakınları, velileri televizyonda gördüm ki Beyazıt’ta Vezneciler’e çıkış noktasında güvenlik güçleri üniversite ilgilileriyle tartışma halindeler yani oraya hazır kuvvet halinde gidip geliyorlar.

Nasıl oluyor bir öğrencinin, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde okuyan bir öğrenciyse Beyazıt’taki kampuste, İstanbul Üniversitesi yönetimiyle nasıl bir işi olabilir? Dolayısıyla böyle Ankara’da çıkan bir Antalya’da, Antalya’da çıkan bir olay başka bir yerde olursa bu organize ve Türk milletini sevmeyen güçler tarafından hazırlanıyor, kendi kişisel çıkarları için bu işlere alet olanlar var bu ileri belki ara eleman olarak taşeron olarak üstlenenler var fakat Üniversitelerde gerçek tabanda, öğrencilerin içinde herhangi bir hassasiyet ve bundan kaynaklanan olay olduğu kanaatinde değilim, zaten karşıt olması da beklenemez.

Ben ilkokula başladığımda Maraşal Fevzi Çakmak vefat etmişti, maalesef devlet töreni ondan esirgenmişti, Üniversite gençliği omuzlarına alarak sel gibi Beyazıt’tan Edirnekapı mezarlığına kadar onu son yolculuğuna uğurlamak için akıp gitmişti ama karşısında bir müdahale yoktu.

Maraşal Fevzi Çakmak sevenler sevmeyenler diye bir ayırım olamaz ki, çünkü Türk milletinin gençliği Türk milletinin genel kanaatinden aykırı ayrı bir yol izlemez. O zaman sun i olarak bazı yerlerde olaylar çıkıyor mesela son olayda hayret ettim benim bildiğim, Akdeniz Üniversitesi'nde bundan birkaç sene evvel bir profesör arkadaşım derse gireceği zaman eşini götürmek istediğinde ki onun eşi başörtülüdür, misafirhaneye giremeyeceği söylendi.

Dikkat buyurun başörtülü bir hanımın giremeyeceği Üniversite binalarına kampüslerine bir takım öğrenci bile olmayanlar hem de silahlarla nasıl girebilirler. Bu işlerin böyle kendiliğinden kantinde yurtta birisi birisine bir şey söylemiş çıkmış diye bir olay olmadığı kanaatindeyim.

Genel olarak da bir kamplaşma sonucu bir olay olmadığı kanaatindeyim, burada gerçekten Türkiye’yi geri bıraktırmak dünyada yine bir bölge devi, hatırı sayılan bir ülke olmasını engellemek gibi faktörler var. Türkiye’de Amerika Büyük Ortadoğu Projesi'ni revize ederek genişletilmiş büyük Ortadoğu projesinde Başbakan’a eş başkanlık falan vererek bir politika sürdürüyor.

Beri yanda Putin ve İran’la işbirliği yapılsın deniyor.Türkiye’ nin enerji kaynakları dolayısıyla,geçiş noktası olması dolayısıyla belli bir blok Türkiye’yi yanına çekmeye çalışıyor, ötekinler öteki tarafa geçmek istiyor. Dünya siyasetinin bir girdap noktasında, kesişme noktasında olan bir ülkede suni olaylar değişik kanallar, kamplar, odaklar durumuna çıkarılmak isteniyorsa Üniversite öğrencileri dahi alet edilemiyor da öğrenci olmayan kişilerin katılımıyla bir takım olaylar çıkartılmaya çalışılıyor diyorum, görev sağduyulu vatandaşlara her zaman olduğu gibi düşüyor, istihbarat, emniyet güçlerine düşüyor, Üniversite yönetimlerine düşüyor, basına düşüyor.

Hiç yorum yok: